Bir vinç operatörü, işten atıldıktan sonra İş Mahkemesi’ne gitti ve ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatili ücretleri ile yıllık izin alacağı ödenmediğini ve fazla çalıştırıldığını iddia etti. Davacı işçi, kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve bakiye ücretinin davalıdan alınmasını istedi.
YARGITAY’DAN EMSAL KARAR
Milli Gazete’de yer alan habere göre davalı avukatı, davacının alacaklarının tamamen ödendiğini iddia ederek banka kayıtları ve özlük dosyasındaki belgeleri delil olarak sundu. Mahkeme, davacının ihbar süresini kullanamadığına ilişkin kanıt olmadığı için kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığına hükmederek, davacının ödenmeyen alacaklarının olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul edilmesine karar verdi.
KARAR İSTİNAFA GÖTÜRÜLDÜ
Tarafların avukatları, kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi, hesaplamaların bordrolar göz önünde bulundurularak yapıldığını belirterek belirlenen alacak kaleminde hakkaniyet indirimi yapılmasının doğru olmadığına karar verdi. Ayrıca davacıya yapılan ödemenin hesaplanan izin alacağından düşülmesi gerektiğine hükmetti. Bu karar üzerine her iki tarafın avukatları da temyiz başvurusunda bulundu.
KULLANDIRILMAYAN İZİN SÜRELERİ SON ÜCRET ÜZERİNDEN ÖDENECEK
Örnek nitelikteki kararda dikkat çeken önemli bir nokta, kullandırılmayan haftalık izinlerin yıllık izin süresinden çıkarılamayacağı. Kararda, iş sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği belirtildi. İş sözleşmesinin feshinin, yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için gereklilik olduğu ifade edildi. Yıllık izinlerin kullandırıldığına dair ispat yükünün işverene ait olduğu ve işverenin yıllık izinlerin kullandırıldığına dair belge sunması gerektiği vurgulandı.
Karar ise şöyle:
“İş sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığının imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Dosyada, davacının imzasının bulunduğu 15’er günlük izin talep formları bulunmaktadır. Yargılama sırasında davacı asılın izin talep formuna karşı beyanı alınmış, davacı beyanında bu izinlerin biriken hafta tatilleri için verildiğini belirtmiştir. Davacının ayrıca hafta tatili alacağını talep etmesi ve bu alacağının hüküm altına alınmış olması da dikkate alındığında imzasının bulunduğu bu yıllık izin belgelerinin dikkate alınarak yıllık izin alacağının yeniden hesaplanması gerekmektedir. Hatalı değerlendirme ile hüküm kurulması bozma nedenidir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verilmiştir.”