Kartalkaya’daki facia önlenebilir miydi, uzmanlar ne diyor?
“`html
Bolu’da, yıllık on binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangında 76 kişi hayatını kaybetti, birçok kişi yaralandı.
Bu trajik olay, Türkiye’nin en ölümcül otel yangınları arasında yer alıyor.
Uzmanlar, yangın güvenlik sistemlerinin etkin bir şekilde çalıştığı bir otelde bu kadar yüksek can kaybının yaşanmasını beklemediklerini ifade ettiler.
Grand Kartal Otel’deki yangında hayatta kalan bazı kişiler, yangın alarmlarının devreye girmediğini belirtti.
Otelin yangın söndürme sistemleriyle ilgili yetersizlik iddiaları gündeme geldi.
BBC Türkçe, bu konudaki iddialar hakkında otel yönetimiyle iletişime geçmeye çalıştı ancak yanıt almayı başaramadı.
21 Ocak Salı gecesi, Grand Kartal Otel’in resmi sosyal medya hesabında, “Olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için yetkililerle iş birliği içindeyiz.” açıklaması yapıldı.
Otelin yangın önlemleriyle ilgili iddialara dair açıklama yapılmadı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, otelin “itfaiye tarafından onaylanan” bir yangın yeterlilik belgesine sahip olduğunu belirtti.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ise bu iddiayı reddetti.
Soruşturma neticesinde otelin işletme sahibi ile birlikte dokuz kişi gözaltına alındı.
Yangında can kaybını önlemek için neler yapılmalı?
BBC Türkçe ile görüşen uzmanlar, Kartalkaya’daki yangında bu kadar çok sayıda insanın hayatını kaybetmesinin olağan dışı olduğunu belirtti.
Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şevket Özgür Atayılmaz, “Yangın çıkması mümkün ama böyle bir binada bu kadar çok can kaybı beklenmez.” dedi.
Yangın güvenliği konusunda uzman olan Atayılmaz, “Yapısı yangına uygun bir şekilde tasarlanmış olunursa, kaçış yolları bulunursa ve duman tahliyesi etkili biçimde gerçekleştirilirse, can kaybı olmadan yangın atlatmak mümkündür.” ifadesinde bulundu.
Uzmanlar, yangın güvenlik sistemlerinin düzgün çalıştığı bir tesiste, yangın algılama sistemlerinin yangını saniyeler içinde tespit ederek kontrol paneline uyarı göndermesi gerektiğini belirtiyor.
Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı (TÜYAK) Başkanı Dr. Kazım Beceren, “İyi bir işletmede bu panelin başında, haftanın her günü, 24 saat birinin bulunması şarttır.” ifadelerini kullandı.
“Böyle bir tesis ideal koşullarda 15-30 dakikada tahliye edilebilir.”
Dr. Beceren, ilk alarmdan sonra olası bir yanlış alarm durumunu değerlendirmek için birinin alarm verilen noktayı kontrol etmesinin gerektiğini açıkladı.
Eğer yanlış bir alarm durumu yoksa veya ikinci bir dedektör uyarı iletirse, normalde tüm binada yangın alarmları aktive oluyor.
Doğru bir sistemle, işitme engelli bireyler için flaşörler ya da uyuyanlar için sesli uyarı sistemleri çalışırken, duyurular insanları en yakın yangın çıkışlarına yönlendiriyor.
Uzmanlar, yangınların hızlı bir şekilde büyüyebileceğini hatırlatarak, su püskürten sistemlerin devreye girmesinin erken müdahale açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Uzmanlar, oteldeki tahliye sistemlerinin yeterliliğinin sorgulanması gerektiğini ifade ediyor.
Yangın anons sistemlerinin yedek güç kaynaklarına bağlı olarak tasarlanması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, gece çıkan yangınlarda elektrik kesintisinin ve dumanın görünürlüğü etkileyebileceğini belirtiyor.
Yangından korunma yönetmeliğine göre, acil çıkışları gösteren işaretlerin ve kaçış yollarını gösteren ışıkların, elektrik kesilse bile bir ila üç saat süresince kullanılabilir durumda olması gerektiği belirtiliyor.
Dr. Beceren, sistemlerin tahliye süresi olarak her katın üç dakikada boşaltılacağı prensibine göre tasarlandığını ve 200’den fazla kişi kapasiteli bir otelin ideal şartlarda 15 ila 30 dakikada tamamen boşaltılabileceğini aktardı.
“Bu yangının itfaiyeye müdahale düzeyine ulaşması, sorgulanabilir bir durumdur.”
TMMOB Bolu İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Erol Perçin, kullanılan dış cephe malzemelerinin yangın dayanıklılığının yüksek olması gerektiğini ancak bunun sağlanmadığını gözlemlediklerini söyledi.
Perçin, yangının yayılma şeklinden, yangın uyarı, algılama ve söndürme sistemlerinin yetersiz olabileceği sonucuna ulaşıyor.
Dr. Kazım Beceren ise, “Bir yangının itfaiye müdahale düzeyine ulaşması, sorgulanacak bir konudur.” diyerek, “Bu durum, yangın sisteminin ya yok ya da standartlara uygun olmayarak tasarlandığını düşündürüyor.” ifadesini ekledi.
TMMOB, Kartalkaya’daki yangınla ilgili olası ihmal durumuna dikkat çeken bir yazılı açıklama yaptı.
TMMOB Bolu İl Koordinasyon Kurulu, bu kapasitedeki otellerde “otomatik sprinkler sistemi” zorunluluğuna işaret etti:
“Otelin internet sitesine göre 2008 yılında kurulması gereken otomatik söndürme sisteminin bulunmadığı görünmektedir. Bu eksiklik yangının hızla yayılmasına ve can kayıplarına yol açmıştır.”
BBC Türkçe, oteldeki yangın söndürme sisteminin kapasitesiyle ilgili bağımsız kaynaklardan doğrulama yapamadı.
Denetim sorumluluğu kimin?
Otelin yangın sistemlerinin yeterince denetlenip denetlenmediği de tartışma konusu oldu.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, otelin bulunduğu alanın Bolu Belediyesi sınırları içinde olmadığını, sorumluluğun Turizm Bakanlığı’na ait olduğunu ileri sürdü.
Özcan, otel için en son 2007 yılında Bolu Belediyesi tarafından yangına uygun olduğu belirtilen bir rapor verildiğini ve o tarihten sonra böyle bir uygulamanın olmadığını belirtti.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2021 ve 2024 yıllarında otelin denetimlerinin gerçekleştiğini ve yangın yeterlilik belgelerinin mevcut olduğunu iletti.
Ersoy, düzenli denetimlerin itfaiye tarafından yapılması gerektiğini dile getirdi ve “Şu ana dek herhangi bir olumsuz durum tespit edilmedi.” bilgisini paylaştı.
BBC Türkçe‘ye ifade veren Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odası (TMMOB) Bolu İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Erol Perçin, “Mücavir alanda bulunduğu için” otelin bakanlığın takibinde olması gerektiğini savundu.
Mücavir alanlar, resmi kaynaklarda belediye sınırları dışındaki ancak imar mevzuatı çerçevesinde belediyelerin kontrol ve sorumluluğunda olan bölgeler olarak tanımlanıyor.
Denetimlerdeki diğer önemli nokta, eski yapıların yeni mevzuatlarla uyumluluğunun kontrol edilmesi olarak öne çıkıyor.
Prof. Dr. Şevket Özgür Atayılmaz, “Bu tür olaylarla sıkça karşılaşabiliyoruz. Otel, rezidanslar, bakım evleri ve diğer kalabalık mekanlar gibi alanların güncel standartlara uygunluğunun sağlanması gerekiyor.” dedi.
“Yangın kokusunu eşim fark etti, alarm çalmadı.”
Otelin üçüncü katında bulunan Atakan Yelkovan, “Yangın kokusunu eşim hissetti. Biz kısmen erken indim. Alarm çalmadı… Üst kata çıkmaya çalıştık ama alevler vardı. İtfaiyenin gelmesi yaklaşık 1-1.5 saat sürdü; bu süre zarfında dördüncü ve beşinci katlar yanıyordu. Üst katlardaki insanlar büyük panik içindeydi.” şeklinde konuştu.
Yangından kurtulan Eylem Şentürk ise, “Yangın alarmı biz dışarı çıkana kadar hiç çalmadı. Eşim yangın merdivenini bulamayınca sundurmadan atlamak zorunda kaldı. Kendimizi kurtardığımız için çok şanslıyız.” ifadelerini kullandı.
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI – Yangında da aynı, depremde de: Can kaybı belirsiz, yetkili belirsiz, denetleyen belirsiz, eleştiri bile yasak
ÇİĞDEM TOKER YAZDI – “Kanla yazılan yönetmelik”e ne oldu?
Göz göre göre gelen facia; Grand Kartal Otel personeli anlattı: Düzgün yangın merdiveni yok, katlarda yangın tüpleri yok, yangın alarmları çalışmıyor!
Bakan Ersoy, otelin denetlendiğini açıkladı, itfaiyeyi işaret etti: Yeterlilik belgesi verilmiş, bize olumsuz durum bildirilmedi.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’dan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a: Alçak bir şekilde belediyemizi suçluyor.
Bolu’daki Grand Kartal Otel yangınında ölü sayısı 76’ya yükseldi! İşletme sahibi dahil 9 kişi gözaltında | Neler yaşandı, yangına ne sebep oldu?
“`